42.2 C
Doha
Ana SayfaQatar"Yeryüzünün Hafızası" Doha'da Filistin Mirasını Belgeliyor

“Yeryüzünün Hafızası” Doha’da Filistin Mirasını Belgeliyor

Doha – Evinde el değirmeniyle buğday öğüten bir Filistinli kadını tasvir eden bir tablo, nar ve zeytin hasadı mevsimini betimleyen bir başka eser ve Filistin’in ulusal egemenlik sembolü olan güneş kuşunu temsil eden bir üçüncü tablo… 12 Arap ülkesinden sanatçılar, “Yeryüzünün Hafızası” sergisi aracılığıyla Filistin mirasını ifade etmeye, onu korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyorlar.

Sergi, iki gün önce Mişeyrib Müzeleri’nde yer alan Bin Calmud Evi’nde başladı. El-Markhiya Galerisi ve Katar Hayır Kurumu iş birliğiyle düzenlenen etkinlik, Filistin kültürel mirasını korumayı ve insani yardım çalışmalarını desteklemeyi amaçlayan kolektif bir girişim olarak hayata geçirildi. Sergiden elde edilecek gelir, Filistin’deki insani projelere bağışlanacak.

Şubat ayının sonuna kadar devam edecek olan sergide, Filistin halkının geleneksel yaşamını ve adetlerini anlatan çeşitli sanat eserleri yer alıyor. Halk ezgilerinden nakış işlemelerine, canlı pazar sahnelerinden geleneksel mimariye kadar geniş bir görsel anlatı sunuluyor.

42 Sanat Eseri

Mişeyrib Müzeleri Genel Müdürü Abdullah en-Nuaymi, serginin 12 Arap sanatçının eserlerinden oluştuğunu ve iki bölüme ayrıldığını belirtti. İlk bölümde, toplam 42 sanat eserinin yer aldığı resimler sergilenirken, ikinci bölümde yılın her ayını Filistin’in günlük yaşamından bir yönüyle temsil eden bir takvim (rezonans) bulunuyor.

En-Nuaymi, sergide yer alan tabloların ve takvimin satışından elde edilen gelirlerin Gazze ve genel olarak Filistin’deki insani yardım faaliyetlerine yönlendirileceğini açıkladı. Sanatın mirası belgelemedeki rolüne dikkat çekerek, geçmiş sergilerin çoğunlukla Gazze’de yaşanan trajedilere odaklandığını, ancak bu zor zamanlarda mirasın korunması ve kimliğin yaşatılmasının da büyük önem taşıdığını vurguladı.

Farklı Hikâyeler

En-Nuaymi, her sanat eserinin farklı bir hikâye anlattığını ve bazılarının belirli bir yıl dönemiyle bağlantılı olduğunu söyledi. Örneğin, nar tablosu eylül ayını temsil ediyor, çünkü bu ay Filistin’de nar ve zeytin hasadı zamanı. Her tablonun, Filistin kültüründen, geleneklerinden ve tarihinden ilham alarak oluşturulduğunu belirtti.

Serginin açılmasının üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, eserlerin %40’ının şimdiden satıldığını açıklayan En-Nuaymi, sanatseverlerin büyük ilgi gösterdiğini ve hem sanat eserlerine sahip olmanın hem de Filistin’e destek sağlamanın bilincinde olduklarını ifade etti.

Kültürel ve İnsani Bir Proje

Serginin küratörü Beşir Muhammed, “Yeryüzünün Hafızası”nın sadece bir sanat sergisi olmadığını, aynı zamanda Filistin kimliği ve mirasını yansıtan kültürel ve insani bir proje olduğunu vurguladı. Serginin konseptinin, halkların kültürel mirasını kutlayan yıllık takvim fikrinden ilham aldığını belirtti. Bu bağlamda, her biri yılın farklı bir ayını temsil eden 12 dijital sanat eseri hazırlandı.

Muhammed, örneğin haziran ayını temsil eden eserin güneş kuşunu betimlediğini belirtti. Güneş kuşunun Filistin’in ulusal sembollerinden biri olduğunu ve İsrail’in bu sembolü kendisine mal etmeye çalıştığını, ancak başarılı olamadığını hatırlattı. Bu tür sergilerin, Filistin halkına ait tarihi olayları ve kültürel unsurları koruma misyonu taşıdığını ifade etti.

Sanat ile Belgelenen Miras

Muhammed, serginin dijital sanat kullanarak Filistin mirasını modern yöntemlerle belgeleme amacını taşıdığını vurguladı. Filistin kültürüne özgü detayların sanata yansıtıldığını belirterek, eserlerden birinin Filistin’in tarımsal kültürünün önemli sembollerinden biri olan nar ve zeytin hasadını temsil ettiğini dile getirdi.

Serginin temel hedefinin Filistin mirasını insanlık mirasının bir parçası olarak belgelendirmek ve korumak olduğunu söyleyen Muhammed, Filistin kültürünün yalnızca Filistinlilere ait olmadığını, aynı zamanda insanlığın ortak hafızasının bir parçası olduğunu vurguladı.

“Yeryüzünün Hafızası”, sanatsal estetik ile kültürel mesajı birleştiren bir platform olarak, sanatın mirası koruma ve tarihi gelecek nesillere aktarma rolünü vurguluyor. Serginin, Filistin mirasının köklü geçmişine ışık tutarken, kültürel çeşitliliğin korunmasının önemini de hatırlattığını söyledi.

Muhammed, “Bu sergi, Filistin halkının günlük yaşamındaki detayları yansıtıyor. Basit görünen bu ayrıntılar, Filistin ruhunun derinliğini ifade ediyor. Dijital sanat aracılığıyla gelenek ve görenekleri yeniden canlandırarak, mirasın yok edilme ve unutturulma girişimlerine karşı en güçlü silah olduğunu vurguluyoruz,” dedi.

Dijital Sanat Eserleri

Sergiye dört eseriyle katılan Tunuslu sanatçı Nuha el-Habib, bunlardan birinin takvim bölümünde, diğer üçünün ise dijital sanat koleksiyonunda yer aldığını söyledi. El-Habib, takvim konseptinin serginin temel fikri olduğunu ve bu doğrultuda genel sergi fikrinin geliştiğini belirtti.

Ağustos ayını temsil eden eserinin Filistin düğünlerini ve özellikle yaz aylarında sıkça gerçekleştirilen debke dansını yansıttığını belirten sanatçı, bu tür sanatsal çalışmaların halkların geleneklerini ve kültürel mirasını koruyarak nesilden nesile aktaran önemli araçlar olduğunu vurguladı.

Takvimin 12 ayı temsil eden 12 farklı sanat eserinden oluştuğunu ve her sanatçının Filistin kültürüne özgü bir ayı ele aldığını söyleyen el-Habib, sergi süresince 500 adet takvimin satışa sunulmasının hedeflendiğini belirtti. İlk günlerde büyük ilgi gören takvim, Filistin davasına olan duyarlılığın ve farkındalığın yüksek olduğunu gösterdi.

El-Habib, sergiye katılımının, Arap halklarının meselelerine sanatı aracılığıyla ışık tutma konusundaki kişisel taahhüdünün bir parçası olduğunu söyledi. “Yeryüzünün Hafızası”, farklı geçmişlere sahip sanatçıları bir araya getirerek, geçmiş ile günümüzü bağlayan bir sanat platformu oluşturuyor. Filistin halkının kültürel mirasına duyulan sevgiyi ve bağlılığı gözler önüne seriyor,” dedi.

BENZER HABERLER

Son Eklenen Haberler