Katar, İsrail Genel Güvenlik Servisi (Şabak) tarafından 7 Ekim 2023 saldırısıyla ilişkilendirilen Katar yardımlarına yönelik yöneltilen “asılsız suçlamaları” reddetti.
Katar Uluslararası İletişim Ofisi, yaptığı açıklamada, İsrail’in suçlamalarının “İsrail siyasetinde çıkarlarını ve konumunu koruma amacı taşıyan bir saptırma ve dikkat dağıtma örneği” olduğunu belirtti.
Ayrıca, Katar’ın İslami Direniş Hareketi (Hamas)ın siyasi veya askeri kanadına herhangi bir yardım sağlamadığını vurguladı. Katar’ın yıllardır Gazze halkına insani destek sunduğunu kaydeden açıklamada, “Yardımlar; gıda, ilaç gibi temel ihtiyaçları ve evlere elektrik sağlanmasını kapsamaktadır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca, Katar’dan Gazze’ye gönderilen tüm yardımların, İsrail’in mevcut ve önceki hükümetleri ile güvenlik birimlerinin, hatta Şabak’ın tam bilgisi, onayı ve denetimi dahilinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Katar yardımlarının Birleşmiş Milletler Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü ile yakın işbirliği içinde yürütüldüğü ifade edilerek, fonların Dünya Gıda Programı aracılığıyla doğrudan faydalanıcılara aktarıldığı vurgulandı.
Yakıt yardımlarına ilişkin olarak da açıklamada, bu sürecin BM Proje Hizmetleri Ofisi ile koordineli şekilde yürütüldüğü ve yakıtın Gazze’ye mal girişine tahsis edilen tek İsrail geçiş noktası olan Kerem Şalom ticaret kapısından geçirildiği belirtildi.
Katar Uluslararası İletişim Ofisi, bu kritik dönemde Şabak ve diğer İsrail güvenlik kurumlarının siyasi hayatta kalma çabaları yerine, kalan esirlerin kurtarılması ve uzun vadeli bölgesel güvenliğin sağlanması için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Katar’ın Gazze’ye yönelik yardımlarının Hamas’a ulaştığı yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğu belirtilerek, bu suçlamaları dile getirenlerin asıl amacının savaşın uzamasını sağlamak olduğu ifade edildi.
Bununla birlikte, Katar’ın tüm bu temelsiz saldırılara rağmen barış için arabuluculuk yapmaya devam edeceği ve diplomasiye olan inancıyla, Filistinliler ve İsrailliler için daha iyi bir geleceğe giden tek yolun müzakere olduğuna inandığı kaydedildi.
Hatırlanacağı üzere, Katar, Mısır ve ABD’nin yürüttüğü arabuluculuk çalışmaları sonucunda, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına varılmış, son haftalarda ise direniş grupları ile İsrail arasında esir takasları gerçekleştirilmişti.
Katar, Filistin davasına güçlü desteğini sürdürerek, bu uğurda siyasi, diplomatik, ekonomik ve sosyal tüm kaynaklarını seferber etmekte ve Araplar ile Müslümanların birinci önceliği olan bu meseleye yönelik ahlaki ve insani sorumluluğunu yerine getirmeye devam etmektedir.