35.8 C
Doha
Ana SayfaQatarİki On Yılda Katar Yargısında Niteliksel Dönüşüm: Küresel Standartlara Doğru

İki On Yılda Katar Yargısında Niteliksel Dönüşüm: Küresel Standartlara Doğru

Hukuki dönüşümlerin hızla yaşandığı bir dünyada, yargı sistemlerinin izole kalması ya da yalnızca yerel çerçevede işlemesi artık mümkün değil. Aksine, etkin bir yargı sistemi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin küresel ölçütlere göre tesisi için uluslararası iş birliği ağlarına entegre olmak, bilgi alışverişi ve yetkinlik geliştirme süreçlerine katılmak zaruri hâle gelmiştir.

Bu bağlamda, Katar’ın, uluslararası hukuk alanının en köklü kurumlarından biri olan Lahey Uluslararası Hukuk Akademisi ile yargı iş birliğini güçlendirmeye yönelik yeni girişimi, Doha’nın uzun vadeli adalet reformu yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor.

Uzun vadede bu adımlar, daha olgun ve dışa açık bir hukuk kimliğinin şekillendirilmesine yönelik kapsamlı bir stratejik projenin parçası olarak değerlendiriliyor. Zira yargı, modern devletin temel sütunlarından biridir ve adalet, yalnızca ihtilaf çözüm aracı değil, aynı zamanda kalkınmanın da bir enstrümanıdır.

Katar-Hollanda Yargı İş Birliği

Katar, yargı kurumuna büyük önem atfetmekte ve bu alanın kurumsal kapasitesini sürekli olarak güçlendirmektedir. Bu çabanın en son örneği, Katar Yüksek Yargı Konseyi’nin 17 Nisan 2025’te Hollanda’daki Lahey Uluslararası Hukuk Akademisi ile imzaladığı mutabakat zaptıdır.

Söz konusu mutabakat, uluslararası düzeyde adalet ilkelerini ve hukukun üstünlüğünü destekleyen kurumsal bir çerçevede teknik iş birliğini ve yargı kapasitesinin geliştirilmesini hedeflemektedir. Bu adım, Katar’ın küresel yargı kurumlarıyla ilişkilerini derinleştirme ve modern standartlara uygun gelişmiş bir hukuk altyapısı inşa etme vizyonunun devamı niteliğindedir.

Katar Haber Ajansı’nın (QNA) aktardığına göre, bu mutabakat, iki kurum arasında en iyi uygulamaların paylaşımına, mesleki ortaklıkların kurulmasına ve ulusal yargı yetkinliklerinin geliştirilmesine yönelik eğitim programlarının tasarlanmasına dair ortak iradeyi yansıtmaktadır.

Anlaşmanın içeriği; uluslararası hukuk, ceza adaleti, yenilikçi yargı uygulamaları, uluslararası yükümlülüklerin farkındalığı gibi kritik alanlara odaklanmakta, ayrıca düzenli istişarelerle yeni iş birliği fırsatlarının değerlendirilmesini öngörmektedir.

Uygulama protokolü kapsamında, 2025 ve 2026 yıllarında yıllık iki olmak üzere toplam dört eğitim programı düzenlenecek. Bu programlar, uluslararası antlaşmalar, insan hakları sözleşmeleri, çocuk koruma önlemleri ve aile içi şiddetle mücadele gibi konuların yargı kararlarına yansımalarına odaklanacaktır.

Stratejiler ve Reform Adımları

Katar’ın bu alandaki yönelimi, yargı kararlarını uluslararası hukuk çerçevesiyle daha güçlü şekilde ilişkilendirme, yargının bağımsızlığını ve şeffaflığını artırma amacını da yansıtmaktadır.

Bu yaklaşım aynı zamanda, son yıllarda Yüksek Yargı Konseyi tarafından başlatılan geniş kapsamlı reform girişimlerinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Ocak 2025’te başlatılan 2025–2030 Dijital Dönüşüm Stratejisi kapsamında, mahkeme süreçlerinin dijitalleştirilmesi, davacılar için 70’in üzerinde çevrimiçi hizmetin sunulması ve mobil hizmetlerin geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Yine bu doğrultuda, Kasım 2024’te yürürlüğe giren yeni İcra Hukuku (2024/4 sayılı yasa) kapsamında bağımsız bir icra mahkemesi kurulmuştur. Bu adım, hükümlerin uygulanabilirliğini artırmakta ve yargı süreçlerinin karmaşıklığını azaltmaktadır.

Ayrıca, 2022 yılında işçi uyuşmazlıklarını karara bağlayan komitelerin yapısı genişletilerek işçilerin adalete erişimi kolaylaştırılmış, yargının bağımsızlığı güçlendirilmiştir. Miras davalarında da yeni düzenlemeler getirilmiş; mirasın mahkemeye başvurmadan uzlaşıyla dağıtılmasına olanak tanıyan bir sistem hayata geçirilmiştir.

Yine “Küresel Adalet Projesi” ile iş birliği içinde yürütülen atölye çalışmaları sayesinde, Katar yargısının performansı, hukukun üstünlüğü göstergeleri temelinde değerlendirilmeye başlanmıştır.

Yapay Zekâ ve Yargı Eğitimi

Katar’da yargıçlara yönelik eğitim programları, artık yalnızca klasik hukuk alanlarını değil; yapay zekâ ve onun adalet sistemindeki uygulamalarını da içermektedir. Bu alandaki eğitimler sadece Katar içinde değil, birçok Arap ülkesini kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Aralık 2024’te Katar ile UNESCO iş birliğinde düzenlenen eğitim programında, Arap bölgesinden 10 ülkeden (BAE, Bahreyn, Cezayir, Irak, Katar, Umman, Lübnan, Mısır, Suudi Arabistan ve Yemen) 34 yargıç ve savcıya, yapay zekânın hukuk süreçlerine entegrasyonu ve hukukun üstünlüğü üzerindeki etkileri anlatılmıştır.

Eğitim kapsamında, hukuk profesyonellerine, yapay zekâyı sorumlu şekilde değerlendirme ve uygulama becerileri kazandırılmaya çalışılmıştır.

Katar, günümüzde yargıyı; istikrarı sağlama, hakları koruma ve uluslararası toplumla uyumu teyit etme noktasında merkezi bir araç olarak değerlendirmektedir. Bu yöndeki çabalar, ülkenin küresel hukukun üstünlüğü endekslerinde daha üst sıralara çıkmasına ve yargı sistemine yönelik kamu güveninin artmasına katkı sağlamıştır.

Katar Yargı Sisteminin Tarihi

Katar yargı sistemi, bugünkü seviyesine ulaşana dek çeşitli evrelerden geçmiştir. Son anayasa öncesi dönemde farklı bir yargı yapısı geçerliydi ve 1971’deki bağımsızlıktan önce ise başka bir sistem uygulanmaktaydı.

Yargı sisteminin gelişim süreci, devletin genel gelişim süreciyle paralellik arz etmektedir. Bu gelişim, Şeyh Ahmed bin Ali Al Sani döneminde 1962 yılında çıkarılan ve ülkedeki işçilerin haklarını tanıyan 3 sayılı ilk İş Kanunu ile başladı. Bu kanun, Mısır’dan sonra Arap dünyasındaki ikinci iş kanunu olma özelliği taşımaktadır.

Bağımsızlığın ardından, Şeyh Halife bin Hamed Al Sani döneminde, 1971 yılında mahkemelerin görev alanlarını, yargılama usullerini ve usul hukuku düzenlemelerini açıkça belirleyen kapsamlı bir yargı sistemi kuruldu. Bu sistem; bireylerin haklarını ve mülkiyetini koruma amaçlı ceza ve cezai usullerle ilgili kanunları da içermekteydi.

Aynı yıl, İngiliz yargı otoritesine son verilerek yetki Katar’daki ulusal mahkemelere devredildi. 13 sayılı 1971 tarihli Adli Mahkemeler Yasası, medeni, ticari ve ceza hukuku gibi temel yasal çerçeveleri oluşturdu ve böylece Katar’ın hukuk tarihinde yeni bir dönem başlamış oldu.

2004 yılında yürürlüğe giren son anayasa ile mevcut yargı sistemi tesis edildi. Bu sistem, üç dereceli yargılama esasına dayanmakta olup, adli ve şer’i mahkemeleri birleştirme ve Arap dünyasında ve diğer ülkelerde uygulanan yargı sistemleriyle uyumlu hale getirme amacı taşımaktadır. Aynı zamanda, Katar Yüksek Yargı Konseyi bu dönemde kurularak bugüne kadar yargının yönetiminden sorumlu ana organ olarak işlev görmektedir.

BENZER HABERLER

Son Eklenen Haberler