Katar, Rusya ve Ukrayna’dan gelen, içinde 32 çocuğun bulunduğu 19 aileyi ağırladığını duyurdu. Bu adım, iki ülke arasındaki devam eden savaşın mağduru olan ailelere sağlık, sosyal ve psikolojik destek sunmayı amaçlayan kapsamlı bir insani program çerçevesinde atıldı.
Katar Dışişleri Bakanlığı’nın bugün (Çarşamba) yayımladığı açıklamaya göre, bu girişim “Katar’ın, çatışmalarda etkin bir insani arabulucu olarak rolünü güçlendirme ve mevcut çatışmadan etkilenen sivillere destek sağlama yönündeki sürekli çabalarının bir parçası” olarak gerçekleştirildi.
Bakanlık, ailelerin 14-24 Nisan tarihleri arasında Katar’da kalacaklarını ve acil ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik özel olarak tasarlanmış kapsamlı bir programdan yararlanacaklarını belirtti. Program, uzun vadede bu ailelerin iyileşme ve toplumla yeniden bütünleşme süreçlerine sağlam temeller atmayı hedefliyor.
Bu girişim, Katar’ın geçen yıl 20 Rus ve Ukraynalı aileyi ağırladığı ve onlara tıbbi, psikolojik ve sosyal destek sunduğu ilk programın devamı niteliğinde.
Program, Ukrayna tarafında Parlamento İnsan Hakları Komiseri Dmytro Lubinets ve Rusya tarafında Rusya Federasyonu Çocuk Hakları Başkanlık Komiseri Maria Lvova-Belova’nın iş birliğiyle yürütülüyor.
Bu ikili iş birliği, çocukların ve ailelerinin psikososyal refahını ve istikrarını desteklemeyi amaçlıyor. Program, bu ailelerin güvenli ve istikrarlı bir ortamda hayatlarını yeniden kurma becerilerini güçlendirmeye odaklanıyor.
Katar Dışişleri Bakanlığı, bu adımın ülkenin özellikle savaşlar nedeniyle parçalanmış ailelerin yeniden birleştirilmesi ve çocukların korunması konusunda insani arabuluculuk konusundaki kararlı tutumunu yansıttığını vurguladı. Bakanlık ayrıca, çocukların, silahlı çatışmalar ortamında en savunmasız grup olduklarına dikkat çekti.
Öte yandan Katar, geçtiğimiz Mart ayında, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılan son telefon görüşmesi ve Suudi Arabistan’daki temaslar çerçevesinde yürütülen diplomatik çabaları memnuniyetle karşılamış ve bu çabaların krizin kapsamlı ve sürdürülebilir bir şekilde çözülmesine katkı sağlamasını umduğunu ifade etmişti.