Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim Al Sani, Bakanlar Kurulu’nun 2025 yılının ilk çeyreğinde sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirmeyi hedefleyen bir dizi politika paketi onayladığını açıkladı. Bu politikaların, ekonominin çeşitlendirilmesi, ulusal yeteneklere yatırım yapılması ve kamu yönetiminin etkinliğinin artırılması gibi alanları kapsadığını belirtti.
Başbakan, söz konusu adımların Katar’ın uluslararası taahhütleriyle, özellikle ekonomik iş birliği ve sürdürülebilirlik alanlarındaki yükümlülükleriyle uyumlu olduğunu vurguladı. Ayrıca bu adımların, Katar Ulusal Kalkınma Stratejisi’nin üçüncü aşaması ve 2030 Vizyonu çerçevesinde bölgesel istikrara katkı sağlamayı amaçladığını ifade etti.
Açıklamalar, Katar Bakanlar Kurulu’nun resmi internet sitesinde yayımlanan bir bildiride yer aldı.
Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği’nin verilerine göre, kurul 2025’in ilk çeyreğinde farklı alanlara yayılan toplam 81 karar aldı. Bu kararların 15’i ekonomik büyümeyi desteklemeye, 4’ü mali sürdürülebilirliğe, 10’u ise iş gücünün niteliklerinin artırılmasına yönelikti.
Alınan kararlar arasında ayrıca toplumsal dayanışmayı güçlendirmeye yönelik 5 karar, yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik 23 karar, çevresel sürdürülebilirliği destekleyen 6 karar ve kamu yönetiminin geliştirilmesini hedefleyen 18 karar bulunuyor.
Bildiride Başbakan’ın şu sözlerine yer verildi: “Kurul, son toplantılarında modernleşme ve reform planlarını ilerletmeye odaklandı. Hükümetin amacı, daha çeşitli bir ekonomi ve daha yetkin, istikrarlı bir toplum inşa etmektir.”
Katar, ulusal vizyonunu ilan ettiği tarihten bu yana enerji sektöründen elde ettiği gelirleri dünya standartlarında altyapı ve kurumlar inşa etmek için etkili bir şekilde değerlendirdi.
Hatırlanacağı üzere, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, geçtiğimiz Kasım ayında yayımladığı bir emirle Bakanlar Kurulu’nda değişikliğe gitmişti. Yeni kabine, Savunma İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı’nın da aralarında bulunduğu altı bakanı kapsıyordu. Bu kabine, ülkede emirden sonra en yüksek yürütme yetkisine sahip ikinci otorite konumundaki kuruldur.
